Görme Engelli Hukukçuların Hakimlik Mesleğine Alınmamalarına Dair Karşılaştırmalı Hukuk Çerçevesinde Bir Bakış Denemesi Hikmet KARADAĞ GÖRME ENGELLİ EVRENSEL HUKUKÇULAR DERNEĞİ
Cebir veya tehdit dolayısıyla kişinin irade yeteneğinin etkilenmesi Türk Ceza Kanunu m.28’de düzenlenmiştir\. İlk bahsini yap ve oyunun adrenaliniyle keyif al bahsegel\. Buna göre, eğer bir kişi karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya muhakkak ve ağır bir korkutma sonucu bir suç işlerse o kişiye ceza verilmez. O kişiye cebir kullanan veya o kişiyi tehdit eden kişi işlenen suçtan dolayı cezalandırılır. Bunun dışında Türkiye bir Türk vatandaşını suç sebebiyle yabancı bir ülkeye iade edemez. TCK’da bunun tek istisnası Uluslararası Ceza Divanını oluşturan sözleşmeye taraf olmanın getirdiği yükümlülükler olarak düzenlenmiştir. Türkiye henüz söz konusu sözleşmeye taraf olmadığı için, Türkiye kendi vatandaşını bir suç nedeniyle bir başka ülkeye hiçbir surette vermeyecektir. 7/3’te ise hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrür ile ilgili olan hükümler bakımından da lehe olan yasanın uygulanacağını, bunlar dışındaki infaza ilişkin hükümler bakımından derhal uygulama kuralının geçerli olduğunu düzenlemiştir. Buna göre, ceza yargılaması usulüne veya infaza ilişkin bir yasa yürürlüğe girdiğinde bu yeni yasanın, eski yasaya göre daha lehe veya aleyhe olup olmadığı incelenmeden derhal uygulama alanı bulacaktır.
- Ayrıca akıl hastalığı, yaş küçüklüğü, sağır-dilsizlik gibi haller rızanın geçerli olmasına engel olur.
- Ödüllü yarışmalar/müsabakalar açısından bakılırsa, MPİ’ye önceden başvurma gibi bir zorunluluk olmadığı için, düzenleyenin Türkiye’de bir oluşumu olmasına gerek yoktur.
- Bir suçun kanunda yer alan tanımındaki fiilleri yapan kişilerin her biri ayrı ayrı fail olarak sorumlu olur.
Ancak, bu suça ilişkin olarak özel hukuk tüzel kişilerine güvenlik tedbiri niteliğindeki yaptırımlar uygulanabilmektedir. Şirketlere uygulanabilecek TCK m.60 altında sayılan güvenlik tedbirleri yasal izinlerin iptali ve suç gelirlerine el koyulmasını kapsamaktadır. Şirket, Kamu İhale Kanunu’nun rüşvet suçuna ilişkin düzenlemeleri kapsamında, ihalelere/kamu alımlarına katılımdan men edilebilir.Şirket, Kabahatler Kanunu madde 43/A uyarınca ise 2 milyon Türk Lirası’na kadar para cezasına mahkum edilebilir. Yine bu kararlarda Engelli bir bireyin jüri görevini yerine getirmek üzere çağrılması halinde, yapılacak ayarlamaları eksiksiz, nesnel ve kapsamlı bir şekilde değerlendirmek ve tam katılımını sağlamak her türlü makul uyumlaştırmayı sağlamak taraf devletin yükümlülüğünde olduğu açıkça hüküm altına alınmıştır. Aynı durum kıyas yoluyla hâkimlik mesleğine alınma açısından da uygulanmalıdır. Haliyle görme engelli yargıçlar için duruşma takibini veya yönetimini kolaylaştırmak babından BM Engelli Hakları Sözleşmesini imzalayan devletlerin gerekli tedbirleri alma yükümlülüğü bulunmaktadır. Dava zamanaşımı süreleri kanunda yazılı cezaların üst sınırı dikkate alınarak belirlenir. Örneğin, hırsızlık suçunu işleyen kişiye 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilir. Bu suçun temel cezasının üst sınırı kanunda 3 yıl olarak belirlenmiştir.
Eğer ateş eden kişi, öldürme kastıyla bu fiili işlemişse, hakkında kasten öldürmeden dava açılacaktır. Ancak fail, kişiyi öldürmek istememiş yalnızca yaralama kastıyla ateş etmişse bu halde, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamadan dava açılacaktır. Somut olayda mahkeme failin kastının ölüm neticesine yönelik olup olmadığını araştıracak, buna göre bir karar verecektir. Maddenin ikinci fıkrasında ise eğer bir kişi kendi iradesiyle alkol ve uyuşturucu madde almış ve bu maddelerin etkisiyle bir suç işlemişse bu kişiye ceza verileceği belirtilmiştir. Üçüncü dönemi 15 yaşını doldurmuş, ancak henüz 18 yaşını doldurmamış çocuklar oluşturur. Diğer bir deyişle 15, 16, 17 yaşını tamamlamış çocuklar bu grubu oluşturur. Fiili işlediği sırada üçüncü dönem çocuklardan olan bir kişi hakkında temyiz kudretinin varlığı veya yokluğu incelenmeden cezaya hükmolunur. Ancak ikinci dönem çocuklar ile kıyaslandığında, üçüncü dönem çocuklara daha yüksek cezalar uygulanmaktadır. Eğer kişi, fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmamışsa, bu kişiye ceza verilemez, ancak güvenlik tedbiri uygulanabilir.
Rüşvet suçu, iki taraflı bir suç olarak kabul edilmektedir ve rüşvet suçunun işlenmesi için rüşvet veren ile kamu görevlisi arasında bir anlaşmaya varılmış olması yeterlidir. Ancak davanın esasını çözer şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemez. İtiraz üzerine duran takibi harekete geçirmek ise alacaklıya düşer. Alacaklı, elindeki belgenin niteliğine göre yasada belirtilen süreler içerisinde ya icra mahkemesinde açacağı itirazın kaldırılması, ya da genel mahkemelerde açacağı itirazın iptali davası ile borçlunun itirazının kaldırılmasını/iptalini sağlayarak takibe devam edebilir. Söz konusu davalarda, mahkemelerce alacaklının alacağının varlığına kanaat getirilirse borçlunun itirazının kaldırılmasına/iptaline ve takibin devamına karar verilecektir. Ayrıca, koşullarının mevcut olması halinde borçlu aleyhine alacağın % 20’ı oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesi de mümkündür. Taraflar, sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen hasarın seçilecek olan hakem bilirkişi tarafından tespit edileceği ve tespitin tarafları bağlayacağı konusunda anlaşabilirler. Hakem bilirkişilerin raporu mahkemede açılan davada hakimin hükmüne esas teşkil eder, yani bir diğer ifade ile mahkeme hakem bilirkişi raporu ile bağlıdır. Casey’nin Federal Mahkeme’ye atanması sırasında, birçok kişi onun bir yargıç olarak düzgün bir şekilde görev yapabilme kabiliyetine ilişkin endişelerini ve şüphelerini dile getirdi. Sonunda, bu korkuların asılsız olduğu kanıtlandı ve Casey, üreme hakları gibi Amerikan kamuoyunu büyük ölçüde ilgilendiren konularda müzakere ederek neredeyse on yıl boyunca başkanlık etti.
Tahrik, failin kasten doğrudan doğruya diğer kişiler üzerinde bir fiilin işlenmesi konusunda karar verilmesini temin eden hareketler olup; tahriki muhataba yönelik belirli bir konuda belirli şekilde hareket etmesini isteyen bir mesaj olarak tarif edenler de vardır. Tahrik kışkırtan şahıs yönünden, gerçekleştirilmek istenen suçun başkaları tarafından yerine getirilmesi için bu şahıs tarafından yapılan hareketlerin tümüdür. Tahrik eden, bir suçun işlenmesini istemekte, bu saik ile hareket etmekte ve böylece antisosyal karakterini ve ahlaki kötülüğünü ortaya koymaktadır. Güveni kötüye kullanma suçu, bir kimsenin rızası ile verilen malı geri alamaması durumunda oluşurken dolandırıcılık suçun hile bir başkasının aldatılarak yarar sağlanması söz konusudur. Bir kimseyi menfaat sağlamak için aldatan kimse dolandırıcılık suçundan sorumlu olur. Zira, “aldatma” ve “hile” kapsamına giren eylemlerden dolayı dolandırıcılık suçundan kamu davası açılması gerekmektedir. Hukuk sistemimizde, kişilerin özel hayatının gizliliğinin korunması esası kabul edilmiştir. Ancak, kişinin yaşadığı alanların hangi kesiminin kamusal hangi kesiminin ise özel olduğunun belirlenmesi bu korumanın kapsamı açısından önem taşımaktadır. Vücut dokunulmazlığını ihlal sayılmayan her türlü cinsel davranış ile bir kimseyi taciz eden kişi hakkında cinsel taciz suçundan dava açılacaktır. Bir kişiye sadece laf atılması, bedensel bir teması gerektirmediğinden cinsel taciz suçu oluşacaktır. Bu suçun da temel hali işlenmişse yine mağdurun şikayeti üzerine dava açılabilecektir.